FERMENTE TURŞU ve SAUERKRAUT ATÖLYESİ

turşu atölyesi

10 Şubat Cumartesi günü Misbahçem Şeflerinden Elif Kurtuluş ile yapacağımız Fermante Turşu veSauerkraut atölyemiz için çok heyecalıyız. 

Elif diyor ki: Hepimizin,
Adile Naşit ve Münir Özkul’un “Neşeli Günler” filminden aşina
olduğumuz gibi turşunun iyisi ne sirke ne de limon ile olur.
İhtiyacımız olan sadece su, tuz ve biraz sabır.

Atölyede, dünyanın en eski gıda koruma yöntemlerinden biri olan turşu
yapımının inceliklerini paylaşacak. Lahana, havuç, turp, pancar,
karnabahar gibi mevsim sebzeleriyle lezzet ve şifa deposu fermante
turşular kuracağız.  Sonra şömine başında sıcak şarap ikramımız ile
kısa bir ara verip, Sauerkraut teorik bilgilendirme ve uygulaması ile
devam edeceğiz.

Vitamin, mineral, antioksidan, probiyotik kaynağı ve bedenimizin
ikinci beyni sindirim sistemimizin dostu olan fermante turşu kurmanın
ne kadar keyifli ve kolay olduğunu  hep birlikte deneyimleyeceğiz.

Her türlü sorunuz için bizimle iletisim@misbahcem.com ya da 02164348918 ‘den iletişime geçebilirsiniz.

Elif Kurtuluş Kimdir?

1980 yılında İstanbul’da doğdu. Lisans eğitimini Sabancı Üniversitesi Kültürel Çalışmalar Bölümü’nde tamamladı. Üniversite yıllarında yemek kültürü ve tarihi ile yakından ilgilenmeye başladı. 8 sene boyunca Avrupa Birliği projeleri ve birçok festivalde görev aldı. En son görev aldığı dijital şehir rehberinde, “İstanbul’a Lezzet Katanlar” adlı kitapçığın proje yöneticiliğini yaptı. Bu süreçte çoçukluk hayalini daha fazla ertelemek istemediğini fark edip, MSA’nın yolunu tuttu. MSA’daki eğitimini tamamladıktan sonra 2015-2016 yılları arasında Gram’da çalıştı. 2016 yılında yolları Misbahçem’le kesişti ve onlar için sağlıklı ürünler üretmeye başladı. Bu deneyimlerinden sonra, atalık bir metod olan Lakto-Fermentasyon ile tanıştı. İki yılı aşkın bir süredir fermante turşu araştırmalarını, farklı kültürlerdeki kullanımlarını ve üretimlerini İstanbul’daki mutfağında sürdürüyor.

Hikayesi Girişim Röportajımız

Hikayesi Girişim, Misbahçem’i nasıl ve neden kurduğumuzu sordu. Biz de yanıtladık. Keyifli okumalar dileriz 🙂

Işıl Artvinli

isil-artvinli

1984 Ankara doğumluyum. Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Peyzaj Mimarlığı mezunuyum ancak hiç bu alanda çalışmadım. Hayallerimi süsleyen moda endüstrisinin mutfağını öğrenmek üzere, Milano İED’de Moda İletişimi ve Pazarlama Master’ı yaptım. Aynı zamanda tasarım, yenilikçi akımlar ve illüstrasyon her zaman hayatımın bir parçası oldu ve kariyerimi bu öğeler üzerine harmanlamak üzere yola çıktım.
Milano’dan döndükten sonra bir çok tekstil ve “fast fashion” dediğimiz hızlı moda markalarında Marka İletişimi & Pazarlama Profesyoneli olarak çalıştım. Aynı zamanda freelance illüstratör olarak bir çok markaya ve kişisel tasarımlara çizim yapmaya devam ettim.


Pazarlama alanında çalıştığım bir sürü başarılı ve dolu projenin getirdiği mutluluğun yanı sıra, kendi kendime kaldığımda hep sorguladığım bir şey vardı: “Evet yaratıyorum ama bu yaratıcılık daha “gerçekçi” daha “hayatın içinde” tırnakları hayata geçmiş bir iş olmalı arzusu beni hep içten içe kemiriyordu. Hem pazarlama alanındaki tecrübemi hem de tasarımdaki yaratıcılığımı hepimizin hayatına değen bir şey ile birleştirmenin kararını aldığım anda aslında önümde kocaman bir fırsat olduğunu gördüm. Türkiye’de ve Dünya’da kocaman endüstrilerin hepimizi korkuttuğu, çocukluğumuzda özlediğimiz dalından kopartıp yediğimiz meyve ve sebzeleri, ninelerimizin köylerde yaptığı katkısız, mis gibi ekmeklerin, salçaların, marmelatların kokularını aradığımız bu son yıllarda, babamın da emekliliği sonrası hayali olan, aynı çocukluğunu geçirdiği ve özlediği köy hayatını Cumhuriyet Köy’de 200 dönümlük bir arazide meyve ağaçları arasında geçirmek üzere bir bataklığı dönüştürerek sıfırdan kurduğu ve 2015’te artık beş yılını aşıp verimli yaşlarına gelen bahçemizin hasatlarını “üreticiden doğrudan tüketiciye” ulaştırmak için ve bunu en iyi koşullarda nasıl yaparımın peşine düştüm. Çok iyi ölçüp biçtikten sonra, yatırımcılarımızı da (AcarlarŞirketlerTopluluğu) bu iş modelinin çalışacağına ikna ettikten sonra Misbahçem markasını kurarak http://www.misbahcem.com , sadece sezonunda çıkan meyve ve sebzelerin soğuk havaya konmadan, hiç bir kimyasal olmadan dalından toplandığı gibi taptaze, kokuları burunlarında, her biri; katkısız, ev yapımı olan doğal ürünlerimizi özenle paketleyerek Türkiye’nin her yerine en geç 48 saatte ulaştırmak için yola çıktık.

Amacımız bir kereliğine müşteriye ulaşmak değil, doğal, sürdürülebilinir ve çevreye saygılı, özenli üretimimizi, şeffaf iletişim ile her daim doğal ve organik gıda severlere ulaştırıp samimi bir aile ortamı kurmaktı. Henüz ikinci yaşımızı doldurmadan bunu başarabilmek tüm ekibimizin haklı gururu olup, bizi her gün daha da iyisini yapmak için motive eden yegane şey oldu. Sadece e-ticaret üzerinden değil Mis bahçem Çiftliği insanların ilk önce dijital platformdan tanıştığı sonrasında da İstanbul’a sadece 20 dakikalık bir konumda (Cumhuriyet Köy/Beykoz’da) olduğundan özellikle hafta sonları doğayı özleyenlerin çiftliğimizi ziyaret edip, dalından meyve topladığı, sezonluk sebzeler ve katkısız-ev yapımı doğal ve organik besinlerini alıp, doğada güzel bir gün geçirdikleri bir mekan haline geldi.
Dalından meyve olmadığı zamanlarda ise çiftliğimiz sağlıklı beslenme ve tarım kurslarıyla birlikte yine ziyaretçi almaktadır. Ya da sadece çiftlik havası alıp, hepsi kendi üretimimiz olan ürünlerimizi tatmak ve almak isterseniz mağazamıza her zaman bekleriz.
Bana her zaman isil@misbahcem.com ‘dan ya da 0 216 434 89 18 no’lu telden ulaşabilirsiniz.